Batılı, ama aslında Doğulu….Melodi ve ritim yönünden zengin, biraz da kozmopolit. Kökten dinci yaklaşımlara karşı başkaldıran bir müzik türü “rai”. Şarkıların sözlerinde isyan var. Arap ülkelerinde ve doğduğu yer Cezayir’de değil, Fransa’da yayılıyor bu akım. En popüler isimlerinden Cezayir asıllı Fransız müzisyen Rachid Taha, 2 Mayıs’ta İstanbul’da hayranları ile buluşuyor.

Ülkesinin politik iç karışıklığından ötürü ailesiyle Fransa’ya yerleşen Taha, Kuzey Afrikalı birkaç arkadaşıyla 1981 yılında kurduğu grubuyla müzikal kariyerine başlıyor. 1992 yılında ise solo devam ediyor. Biz onu, single olarak 1997 yılında piyasaya sürdüğü “Ya Rayah” şarkısı ile tanıyoruz. Türkiye dahil olmak üzere, bir çok ülkede büyük üne kavuşuyor. 1999 yılında Khaled ve Faudel ile verdikleri konserde seslendirdikleri Abdel Kader şarkısı da bu ilgiyi daha da yükseltiyor. Müziği, Cezayir kültürünü tam olarak yansıtmasa da, bıraktığı etki ve tavır olarak o topraklardan çok da uzak değil, aynı zamanda “rai”nin en popüler isimlerinden biri. Kafalarda beliren “Arap müziği imajı”nı farklı yöne çekebilen yorumu var Rashid Taha’nın… Son albümü Zoom’un dünya turnesinin Türkiye ayağında İstanbul Kongre Merkezi’nde müzikseverlerle buluşacak Rashid Taha, konser öncesi heyecanını paylaştı;  ”Çok hareketli bir konser olacak. Kimse sandalyesinde oturmasın istiyorum”…

 

Şarkı söylemeye nasıl başladınız ?

O zamanlar bir fabrikada çalışıyordum. Işimi sevmiyordum tabii ki. Fabrikadan bir dostumla çalışmaya başladık. Bir tavan arasında bir araya gelip çalıyorduk. O zamanlar Fransız radyolarında (hala da) arapça müzik çalmazdı. Pek çok klüpte çaldık. Çok ilginç insanlarla tanıştım bu süreçte. Çok bilgili, entellektüel insanlarla. Beni beslediklerine inandığım insanlar. Ünlü yazarlar, şairler, ressamlarla vakit geçirdim. Benim zenginliğim o dönemlerde edindiğim dostlarım.
Müzik sizin için ne ifade ediyor ?
Fikir savaşı. Müzik tam anlamıyla fikir savaşı. Müzisyenin bazen kendi dünyası ile bazen de içinde yaşadığı dünya ile savaşı müzik benim için.

Rai sizin için ne ifade ediyor ?

Rai müziği bizim topraklarımızın Blues’udur. Bütün neşemiz, hüznümüz, sözle anlatamadığımız her ifadenin notalarla beden bulmuş halidir. Kendimi anlattığım müzik Rai. Geleneksel denebilir. Pek çok kültür düşünün, aynı topraklarda aynı potada erimiş kültürler. Rai müziği bu kültürlerin kavşağıdır. Herhangi bir kültürle akıp gitmemiş, hepsini ortak bir noktada buluşturmuştur. Halkın müziği diyebiliriz. Günlük sıkıntılarınızdan. Aşklarınızdan, toplumsal huzursuzluklara kadar her konuda halkın, kendi dili ile duygularını tercüme etmesidir.

Şarkı söylerken kendinizi hangi ülkeye ait hissediyorsunuz ?

Kendimi tam olarak bir dünya vatandaşı olarak hissediyorum. Müzik tarzları ne olursa olsun dili ne olursa olsun müzik evrenseldir. Sınırları yoktur. Sözlerini anlamazsınız ama anlattıklarını hissedersiniz. Rai de böyle bir şey. Söylerken kendimi tüm dünyaya ait hissediyorum.
İstanbul’u seviyor musunuz ?

İstanbul’u kendime benzetiyorum. Bir yarısı Batı’da bir yarısı Doğu’da. Ne arada kalmış ne ikisine de hükmeden. Rengarenk, herşeyi barındırıyor içinde. Nereden gelirseniz gelin ‘evinizde’ hissedebileceğiniz bir şehir burası.

 

Türk müziğini ve müzisyenlerini tanıyor musunuz ?

Maalesef tanıdığım bir müzisyen yok ama Türk müziklerini biliyorum, dinliyorum. Sesler çok tanıdık, hisler çok tanıdık. Özellikle Arabesk müziğinizdeki his, isyan aynı… dışlanmışlığa, terkedilmişliğe, kimsesizliğe isyan var. Bunu sözleri anlamadan da hissedebiliyorsunuz. Zengin bir müzik bu sebeple de yakın hissediyorum.

 

İstanbul seyircisi için nasıl bir repertuar hazırladınız ?

Konserde “Ya Rayah” da Voila Voila da.. yeni eski  tüm parçalarımdan seslendireceğim. Çok hareketli bir konser olacak. Kimse sandalyesinde oturmasın istiyorum.
Gelecekteki yeni tüm projeler ?

Şu anda bir sinema projem var. Daha proje, detaylarını yakında açıklayacağız. Bir de DİWAN3 üzerine çalışıyoruz. Unutulmaması gereken o kadar çok şarkı var ki…

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/hayat/istanbulu_kendime_benzetiyorum-1189748